15 Haziran 2010




  Bu robot küçük bir köpek gibi hareket ediyor. Kayalık, düz ve merdiven gibi değişik zeminlerde kolayca ilerleyebiliyor. En önemlisi ise ayaklarını bastığı zemini algılayarak ona göre önlem alması. 
  Adımını atarken kendi kendine öğrenebiliyor. İçerisindeki yazılım sayesinde adımlarını karşılaştırarak nasıl hareket etmesini gerektiğini belirliyor.
  Kayalık parkurlarda ilerleyebiliyor, aralarında boşluk bulunan iki nesneden birbirlerine geçiş yapabiliyor,  büyük-küçük basamak tırmanabiliyor, bir engelin üzerinden düşüp kalkarak da olsa atlayabiliyor.
   




  Fotoğraf makinelerini artık cebimizde taşıyoruz. Bir zamanlar için akıl almaz olan 3.2 megapiksellik kameralara pek çok teknoloji meraklısı artık burun kıvırıyor. 5 megapiksellik kameralar bile bazıları için "yetersiz" olarak kabul ediliyor. Artık 8 megapiksel ve üzerindeki kameralar moda. Peki bu "ve üzeri" nereye kadar gidebiliyor? Görünüşe göre şimdilik üst sınır 1.4 Gigapiksel. Fakat bu kamerayı bırakın cepte taşımayı, "taşımak" bile söz konusu değil.

   
Bu dev kamera gök bilimcilerin en popüler gözlem noktalarından biri olan Hawaii'de kurulmuş durumda. Panoramic Survey Telescope and Rapid Response System(Pan-STARRS) yani "panoramik gözlem teleskopu ve "tepki sistemi" olarak adlandırılmış bu 1.4 Gipapiksellik dev kameranın görevi ise gök yüzünü sürekli olarak izleyerek dünyaya doğru yönelmiş olan ve risk oluşturan gök taşlarını takip etmek. 300 metrelik gök taşlarını bile henüz uzak sayılabilecek bir mesafedeyken tespit edebilecek kapasiteye sahip olan Pan-STARRS'ın gözlem yeteneği şüphesiz ki son derece gelişmiş ama insan şu "hızlı tepki" kısmının ne olduğunu da merak etmeden yapamıyor.